Verdim Gitti

Elimde kalanları topluyorum, geri vermek istediğim sadece bir kaç hata var. Çok değil canım. Sen iki dakika al. Benden gitsin de ne olursa olsun.

Bu soruyla kaç yaş gurubunu kandırabilirim. Yada kime yutturabilirim. Durun ben söyliyim. Kendimi saymazsam geriye birşey kalmadığına göre. Sadece ben ve ben.

Alırmısın dediğimde kim alır senden senin istemediklerini… Acaba sahip çıkan olur mu? Bir sürü soru oluşuyo, cevabını bekleyen.

Verilecekleri sıralamaya mı? başlasak, yoksa elimizde kalanları mı? saysak. Şimdi hangisi diğerine fark atar.

Hadi sonuç belli diyelim. Kalanlar gidenleri aramıyo mu? Hatalar yalnız başına kaldığında sığınacak bir bahane arar, yerini bulduğunda özüne döner. Artık arayışı bitmiştir dimi.

Cümleleri soru sormak için kurmaya baştan niyetliydim. Şimdi sorduklarımın cevabını verme vakti geldi.

Yıllar, aylar, zamanlar geçtikçe kocaman bir işaret oluşuyo. Ben baştan beri soru diyorum ama ya adını değiştirirsem, mesela cevap desem ne olur kim karışır? Kime ne ?

Ben koydum, ben yaşadım, ben istedim, ben yaptım, ben ben……. Sanki birşeyleri anlatmak, istediklerini dile getirmek bu kadar zor olmamalı, bir yol varmış gibi gözüküyo ama yok. Var olan yolları öyle güzel yok ediyorum ki varsada yok olmasın diye yazmıyorum,bakarsın birgün ‘oldu’ bak derim. Geçti.

Hazır geçmişde kalanları yadetmişken şunu da yazıyım içimde kalmasın. Hey gidi günler heyyy….. Nasıl da çabuk geçti yıllar. Bak sen şuna üç-beş yıl dediğin zamanda geçermiş. Geçer???

Yeteri kadar bunalttıysam, artık gitmek için yol alabilirim.

Kendi hesaplaşmamı da yaptıysam tamamdır. Zaten benim hayatım bundan ibaret.

Hayret Birşey

Bu yazı toplam 2800 defa görüntülendi.
Entropi Logo